Girişimciler için Marka Yaratma Rehberi / ÖNSÖZ
Girişimciler için “Marka Yaratma Rehberi”ni işinizi kurarken size hız kazandırmak amacıyla hazırladım. Girişim demek yeni fikir, yenilikçilik, kolaylık demek. Dünyanın geleceği ise yeni fikirlere ve bu fikirlerin uygulanmasına bağlı. Büyük şirketler de tahtlarının sallanmaya başladığının farkındalar. Her ne kadar uzun zamandır kendi içlerinde inovasyon ekipleri kursalar, fikir yarıştırsalar da bu işi kendi ekipleri ile başarmaları mümkün değil. Dolayısıyla girişimcileri destekliyorlar, gelecek vadeden işleri satın alarak büyüme yolunu seçiyorlar.
Girişimciler fikirlerini hayata geçirirken aynı zamanda markasına da gereken özeni gösterdiği takdirde tahmininden çok daha fazla büyüyecek ve yatırımcıların satın alma iştahını artıracaktır. Ancak parlak fikirleri olan, alt yapıyı kuracak yetenek ve bağlantıları olan kişilerin markalaşmayı ihmal ettikleri, bunu ileride büyüyünce yapılacak bir iş olarak gördükleri, konu hakkında fazla bilgi sahibi olmadıkları, bilgi sahibi olmayınca da öncelik vermedikleri aşikar. Baştan doğru marka yatırımı ile çıkmadıklarında da birçok parlak fikrin yolculuğuna devam etse de yeterli kazanımı elde edemediği bir gerçek. Bazen planlamaya çok vakit veriyorlar ama uygulayamıyorlar, bazen de planlama yapmayıp anlık kararlarla ilerlemeye çalışıyorlar. Önceden özenle planlanmadan pazara sürülen o kadar çok marka var ki, onların yarar sağlamayacak marka yönetimlerini gördükçe üzülüyorum. Ölü doğan markalar veya gençliğini göremeden yok olan fikirler görüyorum.
Günümüzde marka yaratmak ile ilgili sayısız bilgiye kitap, makale ve videolardan ulaşılabiliyor. Bu kadar çok kaynağı okumak, süzgeçten geçirmek yapılması gereken ve gerekmeyenleri toparlamak ise hem zaman hem deneyim hem de yeni bakış açıları istiyor. Bir kitabın marka ile ilgili söyledikleri bir diğerinde tam zıt olarak ele alınabiliyor. Marka konusunda geçmiş deneyimi olmayan bir girişimcinin kafasının karışması nereden başlayacağını bilememesi çok doğal.
Hızlı ve çevik olmanın yeni fikirleri hayata geçirirken önemi ortada. Aynı hız ve çevikliğe marka yaratırken de ihtiyaç var. Bu blogla kurumsal dünyadaki marka deneyimimi girişimciliğin ruhuna uygun olarak “yeniden” ele aldım “yoğurdum”, “süzdüm”, “pratik ve güncel” yöntemlere döktüm. Sınırlı bütçesi olan girişimcinin kendi iç kaynaklarını kullanarak, bazen de çok minik bütçeler kullanarak pratik bir şekilde marka yaratmasının yollarını anlattım. En önemlisi hangi sıra ile ele alınması gerektiğini yazdım. Büyük şirketlerde büyük bütçelerle yapılan bazı konuları ise eledim.
Parlak fikirlerin ve yeni faydaların müşteriyle daha kolay buluşabilmesi için rehber niteliğinde olan bu blogla girişimcilere marka tasarım kültürüne hakim olmaları için destek olmayı amaçlıyorum. İstedim ki, bir dakikalık videonun onuncu saniyesinde ne kadar kaldı diye baktığımız, şarkıların enstrümantal bölümlerinin kısaltıldığı günümüzde gerekenden fazla kelime ve cümleden arındırılmış akademik olmayan bu blogu girişimci hızlıca okuyabilsin ve pratik adımlar atabilsin. Marka yolculuğunda sınırlı kaynaklarını ve tabii en önemli şey olan zamanını verimli kullansın. Dünyanın geleceğinin yeni fikirlere ve bu fikirlerin uygulamasına bağlı olduğunu, iş yapma şekillerinin tamamen değişeceğini ve dünyanın daha iyi bir yer olacağını düşünüyorum, umut ediyorum. Bu umutla bu sisteme ufak da olsa bir katkım olursa ne mutlu bana.